|
Vahit Bıçak, aynı noktaya dikkat çekerek, "Terörün istediği, özgürlüklerin kısıtlanmasıdır. Bu, terörün istediği sonucu elde etmesi olur. Bizim bu yönde bir kaygımız yok." diye konuştu. Bıçak, insan hakları yönündeki açılımların devam edeceğinin altını çizdi.
(Zaman, 24.11.2003) Başbakanlık İnsan Hakları Başkanı Vahit Bıçak, bireysel hak ve özgürlükleri genişletmeyi hedefleyen programın kesintiye uğramayacağını söyledi. Sivil toplum örgütleri de hükümete, güvenlik endişelerinin özgürlüklerin önüne geçmemesi çağrısında bulundu. İstanbul'da art arda yaşanan 2 bombalı saldırıdan sonra özgürlüklerin kısıtlanıp kısıtlanmayacağı da tartışma konusu oldu. Tartışmalarda, Avrupa Birliği yolunda bazı açılımlar sağlayan Türkiye"™nin, 11 Eylül saldırılarının ardından ABD"™de olduğu gibi güvenlik adı altında kısıtlayıcı adımlar atmasının terörün işini kolaylaştıracağı görüşü öne çıktı. Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı görevini yürüten Vahit Bıçak, aynı noktaya dikkat çekerek, "Terörün istediği, özgürlüklerin kısıtlanmasıdır. Bu, terörün istediği sonucu elde etmesi olur. Bizim bu yönde bir kaygımız yok." diye konuştu. Bıçak, insan hakları yönündeki açılımların devam edeceğinin altını çizdi.
İnsan Hakları Derneği Genel Başkanı Hüsnü Öndül de terörizmle savaş teorilerini ortaya atanlarla, bu tür eylemleri gerçekleştirenleri madalyonun iki yüzü olarak gördüklerini söyledi. Bu kişilerin 'şiddetin dili' ile konuştuklarını kaydeden Öndül, "Burada özgürlük düşmanları ortaya çıkıyor. Her iki kesim de bu ortak niteliği taşıyor ve birbirini besliyor. Türkiye'nin yöneliminin oraya doğru evrilmesini istiyor. Eylemlerden maksatları bu. Ama hükümet tuzağa düşmemeli. Toplum da oyuna karşı tepkilerini göstermeli" ifadelerini kullandı. Birleşmiş Milletler'in (BM), 11 Eylül sonrasında Arap ülkelerinde insan haklarının durumuna ilişkin bir rapor hazırladığını hatırlatan Öndül, raporda Arap ülkelerini yönetenlerin güvenlik bahanesi ile özgürlükleri engellediğinin saptandığına işaret ederek, şunları söyledi: "Bizim, 18-22 Eylül tarihlerinde yaptığımız toplantıda da Arap ülkelerindeki insan hakları savunucuları bu durumu ortaya koydu. Bir ay sonra gelişmeler bunu doğruladı. Dolayısıyla Türkiye önleyici savaş doktrini çerçevesinde hareket ederse özgürlüklerimiz diğer Arap ülkeleri ve ABD'de olduğu gibi engellenecektir. Hükümeti özgürlükleri kısıtlamamaya, tersine barış kültürünün yerleşmesi için özgürlükleri güvence altına almak için kararlılığa davet ediyoruz."
İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği Genel Başkanı Yılmaz Ensaroğlu da, Türkiye"™nin tarih boyunca terörle mücadelede baskıcı, yasakçı, dayatmacı yöntemlerin başarılı olmadığını gördüğünü söyledi. Terörün terörle ve hukuk dışı davranışlarla önlenemeyeceğine dikkat çeken Ensaroğlu; ancak demokratikleşme ile insan hakları güvence altına alınarak bunun sağlanabileceğini kaydetti.
Emine Dolmacı / Ankara
24.11.2003 |