|
Başbakanlık İnsan Hakları Başkanı Doç. Dr. Vahit Bıçak, ceza normlarının çağdaş dünyanın paylaştığı değerlere uygun olması gerektiğini kaydetti.
(Zaman, 14 Mayıs 2004) TBMM Adalet Alt Komisyonu, 7 ay önce TCK Tasarısı üzerinde başladığı çalışmalarını tamamladı. Adalet Komisyonu Başkanı Köksal Toptan, tüm ceza yasaları incelenerek Türkiye'nin gelenekleri ve özel şartlarına uygun yeni bir tasarı hazırlandığını söyledi.
Toptan, "Avrupa'nın en modern ceza yasası oldu." derken, Başbakanlık İnsan Hakları Başkanı Doç. Dr. Vahit Bıçak, ceza normlarının çağdaş dünyanın paylaştığı değerlere uygun olması gerektiğini kaydetti. Suç olduğu varsayılan birçok davranışın suç olmaktan çıkarılmasını isteyen Bıçak, örnek olarak ABD bayrağının bu ülkede yakılmasının suç sayılmamasını, Türkiye'de yasak olmasını gösterdi. ABD'nin en yüksek yargı organı Federal Yüksek Mahkeme'nin kararına göre bayrak yakılması ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilirken, TCK'nın 165. maddesine göre 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezası talebiyle yargılanıyor. Yeni TCK tasarısının 346. maddesinde de 'Yabancı devlet bayrağına hakaret suçu' başlığı altında benzer bir düzenleme yer alıyor.
TCK'da köklü değişiklikler içeren tasarı üzerindeki çalışmalar tamamladı. Birey haklarını öne alan ve eskisine göre daha özgürlükçü olan 350 maddelik tasarı haziranda komisyonda görüşüldükten sonra yıl sonunda yasalaşacak. Adalet Komisyonu Başkanı Köksal Toptan, alt komisyon üyeleri, çalışmalara katkıda bulunan akademisyenler ve yargıçlarla Parlamento'da basın toplantısı düzenledi. Toptan, tasarının geniş bir uzlaşı ile hazırlandığını söyledi. "Avrupa'nın en modern ceza yasası oldu." diyen Toptan, tasarının bir ay süreyle incelenmek üzere ilgililere ve isteyen herkese gönderileceğini açıkladı. Komisyonun CHP'li üyesi Niğde Milletvekili Orhan Eraslan cezalar arasında 'maşeri vicdan'da rahatsız olmamak için denge kurmaya büyük gayret gösterdiklerini belirterek, "Tüm arzularımızı karşılamıyor; ama siyaset uzlaşmayı gerektirir." diye konuştu.
Çalışmalara katkıda bulunan öğretim üyelerinden Doç. Dr. Adem Sözüer, 'Türkiye'nin tecavüz sonucu doğurduğu çocuğunu zehirlemek zorunda kalan annelerin, tecavüze uğrayan çocuğunu öldüren babaların, iki baklava çaldığı için ağır cezalara çarptırılan insanların ülkesi olmamasını' sağlayacak bir metin ortaya koyduklarını bildirdi. TCK'nın dini, giyimi, siyasal düşüncelerinden dolayı insanları cezalandıran değil, onları koruyan bir yasa olması gerektiğini belirten Sözüer, "Yeni, çağdaş, özgürlükçü bir metin hazırladık." dedi.
TCK Tasarısı, Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı, Hukuki Araştırmalar Derneği, Friedrich Naumann Vakfı ile Liberal Gençlik Derneği'nin ortaklaşa düzenlediği 'yuvarlak masa toplantısı'nda değerlendirildi. Toplantıda konuşan Başbakanlık İnsan Hakları Başkanı Doç. Dr. Vahit Bıçak, ceza normlarının çağdaş dünyanın paylaştığı
değerlere uygun olması gerektiğini belirterek, suç olduğu varsayılan birçok davranışın suç olmaktan çıkarılması gerektiğini söyledi. Bıçak, gelişmiş ülkelerin 'dekriminizasyon' yani 'suç olmaktan çıkarma' hareketi çerçevesinde daha önce suç oluşturan birçok fiili bu kapsamdan çıkardığını söyledi. Bıçak, tasarı hazırlanırken suç olmaktan çıkarma felsefesinden ne ölçüde esinlenildiğinin tartışılması gerektiğini belirterek, Türkiye'de her yıl yaklaşık 1,5 milyon kişi hakkında ceza yargılaması yapıldığını, bunun gerekli gereksiz birçok davranışın suç sayılmasından kaynaklandığını belirtti. Çağdaş dünyada suç olarak değerlendirilmeyen fiillerin yasadan ayıklanmasını isteyen Bıçak, yaşanan çelişkileri şöyle bir örnekle açıkladı: "Washington sokaklarında ABD bayrağı yakılması ABD hukukuna göre suç olmadığı, ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirildiği halde, aynı bayrağı Ankara sokaklarında göstericilerin yakması Türk hukukuna göre suç oluşturmaktadır. Türkiye'de ifade özgürlüğünü sınırlayan bu gibi normların ayıklanmasını ceza tasarısı karşılamalıdır."
Toplantıda konuşan TBMM Adalet Alt Komisyonu Başkanı Hakkı Köylü de TCK üzerinde yıllardan beri 50'den fazla değişiklik yapıldığını, bu sebeple yasanın sistematiğinin bozulduğunu belirterek, toplumda yaşanan değişimin yasanın yeniden yazılmasını zorunlu kıldığını söyledi. Liberalizm ve hümanizmin gelişmesiyle cezalarda yumuşama görüldüğünü anlatan Köylü, bu gelişmeler ışığında suç ve cezaların yeniden düzenlendiğini ifade etti.
Türk Ceza Kanunu değişikliklerinden önemli maddeler
Soykırım suçları ile insanlığa karşı işlenen suçlar Ceza Yasası'na girdi.
Töre cinayetlerinde ceza indirimi ne dayanak teşkil eden 'haksız tahrik' maddesi yeniden düzenlendi. Evlilik dışı çocuğu öldüren annenin ceza indirimi de kaldırıldı ve öldürme suçu olarak değiştirildi.
Organ nakli yapanlara uygulanacak müeyyideler yeni yasaya girdi.
18 yaşından küçüklere yönelik cinsel istismarlara ağır cezalar getirildi.
İşkence yapanlara verilen cezalar ağırlaştırıldı. İşkence yapanlar 5 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası alacak. İşkence sonucu ölüme yol açanlara ağırlaştırılmış müebbet verilecek.
Çevreyi kirleten ve tahrip edenler yeni cezalara çarptırılacak. Sağlıksız bina yapımını önlemek için, ruhsata aykırı binalara elektrik, doğalgaz, su gibi hizmet sağlayan kamu yöneticilerinin cezalandırılması benimsendi.
Hırsızlar ve kapkaççılar için ağır müeyyideler getirildi.
Gerçek kişilerin yanı sıra tüzel kişilere de yaptırım uygulanabilecek.
Murat Aydın - Ömer Şahin
14 Mayıs 2004, Cuma |