|
Başbakanlık İnsan Hakları Başkanı Doç. Dr. Vahit Bıçak, yeni TCK'nın AİHM içtihatları göz önüne alınarak hazırlanmasının lüzumuna dikkat çekti. (Zaman, 09 Nisan 2005) Yeni Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) basın özgürlüğünü kısıtlayacağı gerekçesiyle eleştirilen maddelerinin, Türkiye'yi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde (AİHM) çok sayıda tazminat davasıyla karşı karşıya bırakacağı ifade edildi.
Başbakanlık İnsan Hakları Başkanı Doç. Dr. Vahit Bıçak, yeni TCK'nın AİHM içtihatları göz önüne alınarak hazırlanmasının lüzumuna dikkat çekti.
Uluslararası mahkeme, yargı kararlarının eleştirilmesi, soruşturmanın gizliliğinin ihlali, gizli belgelerin yayınlanması gibi yeni TCK'yla hapis cezası öngörülen konuları basın özgürlüğü kapsamında değerlendiriyor. Gazetecilere ağır hapis cezaları getiren maddelerin gözden geçirilmesi amacıyla Adalet Bakanlığı tarafından oluşturulan komisyonda, basınla ilgili AİHM kararlarının dikkate alınarak bazı hükümlerin yeniden düzenlenmesi bekleniyor. Başbakanlık İnsan Hakları Başkanı Vahit Bıçak'ın "AİHM Kararlarında İfade Özgürlüğü" kitabında basınla ilgili olarak yapılması düşünülen değişikliklere ışık tutacak örnek kararlar yer alıyor. Yeni TCK'nın "Adil Yargılamayı Etkileme" başlıklı 288. maddesiyle davalar kesin hükümle sonuçlanıncaya kadar savcı, hakim, mahkeme, bilirkişi ve tanıkları etkilemek amacıyla alenen sözlü veya yazılı beyanda bulunan kişiler hakkında 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası öngörülüyor. Bu suçun basın yoluyla işlenmesi halinde cezasının yüzde 50 oranında artırılacağı belirtiliyor. Bu maddenin daha önce çeşitli davalarda yargı organlarınca ele alınan olaylara basında yer verilebileceğine ilişkin olarak AİHM'nin verdiği kararlarla çeliştiği belirtiliyor. İngiltere'de bir ilaç firmasının davasıyla ilgili olarak Sunday Times gazetesine yayın yasağı getirilmesi üzerine dava uluslararası mahkemeye taşınmış.
AİHM'e göre düzenleme olmalı
Yeni TCK'nın "Gizliliğin ihlali" başlıklı maddesi de AİHM'nin bazı kararlarıyla çelişiyor. Madde, basın yayın yoluyla soruşturmaların gizliliğini ihlal eden gazetecilere 1,5 yıldan 4,5 yıla kadar hapis cezası getiriyor. Ayrıca yargılama sırasında kişilerin suçlu olarak damgalanmalarına neden olacak şekilde görüntülerinin yayınlanması halinde 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası öngörülüyor. Bu maddelerle ilgili olarak soruşturmanın gizliliğinin basın tarafından ihlal edileceğine karar veren AİHM, Weber-İsviçre davasında soruşturmanın gizliliğini ihlal eden bir gazetecinin mahkum edilmesini ifade özgürlüğünün ihlali olarak değerlendirmiş. Aynı şekilde AİHM kararlarına göre sanığın fotoğrafının yayınlanması da yasaklanamaz. Başbakanlık İnsan Hakları Başkanı Vahit Bıçak, basın özgürlüğünün düşünce ve ifade hürriyetinin en önemli göstergelerinden biri olduğunu belirterek TCK'daki maddelerin gözden geçirilirken mutlaka AİHM içtihatlarının dikkate alınması gerektiğini dile getirdi.
Murat Aydın
09 Nisan 2005, Cumartesi |