|
Zaman'ın sorularını cevaplayan Başbakanlık İnsan Hakları Başkanı Doç. Dr. Vahit Bıçak, din ve vicdan hürriyetine ilişkin şikayetlerde yaşanan patlamayı, hak arama konusunda toplumun her kesiminde artan 'duyarlılığa' bağladı.
(Zaman, 18 Mayıs 2005) Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı her ay, ülke genelindeki hak ihlalleri ve buna bağlı şikayetlerin dağılımını yapıyor. Rakamlar yıl sonunda bir araya getirilerek insan hakları ihlallerinin 'fotoğrafı' çekiliyor.
Veriler, Amerika ve AB'nin Türkiye ile ilgili raporlarına 'referans' özelliği taşırken, 2005 Mart ayı sonuçlarında ilginç bir durumla karşılaşıldı. Bugüne kadar 'işkence ve kötü muamele, çalışma hürriyeti, ayrımcılık ve adil yargılanma hakkı' gibi konular sürekli ilk sırada çıkıyordu. Ancak martta din ve vicdan hürriyetine yönelik ihlal şikayeti birinci sıraya oturdu. Başvuruların çoğu başörtüsü yasağı yüzünden eğitim hakkını kullanamayan öğrencilerden geldi. İnsan Hakları Başkanı Vahit Bıçak sonucu şöyle değerlendirdi: "İnsan hakları konusunda toplum artık daha duyarlı. Vatandaş ihlali ilgililere bildirme ihtiyacı hissediyor."
İnsan Hakları Başkanlığı, yılın ilk üç ayının insan hakları ihlali rakamlarını belirledi. Yapılan başvuruların rakamsal dökümü ilginç bir 'ayrıntıyı' ortaya çıkardı. Bu yılın ocak ayında hak ihlali gerekçesiyle 79 başvuru yapıldı. İlk 5 sırayı; ayrımcılık yasağı (21), adil yargılanma hakkı (17), çalışma ve sözleşme hürriyeti (13), sağlık ve hasta hakkı (12) ve vatandaşlık hakkına (12) ilişkin şikayetler oluşturdu. 'Din ve vicdan hürriyeti' şikayeti ise 3'te kaldı. Şubat ayında da bu rakamlar çok değişmedi. Ancak mart ayına gelindiğinde tablo tamamen değişti. 'Din ve vicdan hürriyeti' ilk sıraya oturdu. Şikayet konuları şöyle oluştu: Din ve vicdan hürriyeti (26), işkence ve kötü muamele yasağı (22), mülkiyet hakkı (22), çalışma ve sözleşme hürriyeti (21), sağlık ve hasta hakkı (19), ayrımcılık yasağı (18), kişi hürriyeti-güvenliği (18) ve sosyal güvenlik hakkı (18). Din ve vicdan hürriyeti ihlaline ilişkin şikayetlerin yüzde 28'i Ankara'dan yapıldı.
Zaman'ın sorularını cevaplayan Başbakanlık İnsan Hakları Başkanı Doç. Dr. Vahit Bıçak, din ve vicdan hürriyetine ilişkin şikayetlerde yaşanan patlamayı, hak arama konusunda toplumun her kesiminde artan 'duyarlılığa' bağladı. Bıçak, "Artık kişinin uğradığı bir haksızlıkla ilgili şikayette bulunması çok kolay. İl ve ilçelerde insan hakları kurulları var. Yani kimsenin Ankara'ya gelmesine gerek yok." dedi.
Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı, hak ihlaline yönelik şikayetlerin rahatlıkla yapılabilmesi için Türkiye genelinde bir sistem kurdu. 81 il ve 850 ilçede faaliyete geçen insan hakları kurulları, mesai saatleri içinde gelen her türlü şikayeti kabul ediyor. Bunlar, hiçbir ayrıma tabi tutulmadan Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı'na gönderiliyor. Şikayette bulunmak isteyen vatandaşların, il veya ilçelerindeki 'insan hakları kurulu'na giderek, başvuru formunu doldurmaları yeterli oluyor. Bu formlara internetteki www.basbakanlik.gov.tr adresinden de ulaşılabiliyor. Şikayet sahiplerinin isimleri gizli tutuluyor ve hiçbir şekilde üçüncü şahıslara verilmiyor.
İl ve ilçelerdeki kurullar, toplumun tüm kesimlerini temsil edecek şekilde yapılandırılmış durumda. 16 üyeden oluşan bu kurullarda sadece 2 devlet görevlisi bulunuyor. Kurullarda, muhtar, yerel basın mensupları, ticaret ve sanayi odası, tabip odası ve baro temsilcisi gibi sivil toplum örgütleri görev yapıyor.
Edip Ali Yavuz
18 Mayıs 2005, Çarşamba |