|
Başbakanlık İnsan Hakları Başkanı Vahit Bıçak, işkence ve kötü muamelenin hala Türkiye'nin gündemine gelen konulardan olduğunu belirterek, bunların ülkenin gündeminden çıkma zamanının geldiğini kaydetti. (Hürriyet, 9 Haziran 2005) Başbakanlık İnsan Hakları Başkanı Vahit Bıçak, işkence ve kötü muamelenin hala Türkiye'nin gündemine gelen konulardan olduğunu belirterek, bunların ülkenin gündeminden çıkma zamanının geldiğini kaydetti.
Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı'nın, İl İnsan Hakları Kurulu temsilcilerini bilgilendirmek üzere düzenlediği "Şüpheli ve Sanık Hakları Semineri", Başkent Öğretmenevi'nde başladı.
Seminerin açılışında konuşan Vahit Bıçak, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın da katkılarıyla yürütülen projenin 3 aşamadan oluştuğunu ifade ederek, seminerin bunun ilk aşamasını oluşturduğunu söyledi.
ŞÜPHELİ VE SANIK HAKLARI BROŞÜRÜ
Bıçak, şüpheli ve sanık hakları konusunda kamuoyunun duyarlılığını artırmak amacıyla Türkiye'de broşür dağıtılacağını ve bu konuda hazırlanan kitabın tüm ülkede dağıtımının yapılacağını anlattı.
Şüpheli ve sanık haklarının, insan hakları bağlamında bir sorun, işkence ve kötü muamelenin de hala Türkiye'nin gündemine gelen konulardan olduğunu belirten Bıçak, "Bu konuların Türkiye'nin gündeminden çıkma zamanı gelmiştir" dedi.
Bıçak, yılda 1 milyonun üzerinde kişinin şüpheli olduğunu, bunların büyük bir bölümünün suçunun olmadığının ortaya çıktığını ifade etti.
İşkence ve kötü muamelenin olabileceği mekanların il ve ilçe insan hakları kurullarının gözetiminde olduğunu, Türkiye genelindeki 931 kurulun buraları haberli veya habersiz ziyaret edebildiğini belirten Bıçak, kurulları anlattı.
Şüpheli ve sanıkların belli hakları olduğunu, bunların 1 Haziran'da yürürlüğe giren Ceza Muhakemesi Kanunu'nda yeniden düzenlendiğini anımsatan Bıçak, bunun son derece güncel ve önemli bir konu olduğunu söyledi.
"HAKLAR GÜVENCEMİZDE"
Bıçak, şüpheli ve sanıkların haklarının il ve ilçe kurullarının güvencesinde olduğunu ifade ederek, kurulun mali kaynaklarının ise yetersiz olduğunu kaydetti.
Vahit Bıçak, şüpheli ve sanıkların zorla konuşturulmaması, neyle suçlandığını bilmesi, sadece aleyhine değil, lehine de delil toplanması, 2 kez doktor kontrolünden geçirilmesi, ifade sırasında avukatının hazır bulunması, yakınlarına haber verilmesi, adil ve bağımsız mahkemelerde yargılanması, yargılamanın adil olması, savunmasını hazırlaması için süre verilmesi gerektiğini anlattı.
Kişilerin dava açılana kadar şüpheli, dava açıldıktan sonra sanık olarak tanımlanması gerektiğini belirten
Bıçak, il ve ilçe insan hakları kurullarını yabancı ülkelerin de örnek almaya başladığını kaydetti.
Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı Emin Zararsız da şüpheli ve sanık haklarının en tartışılan insan hakları konuları arasında yer aldığını söyledi.
Çağdaş anayasalarda ve uluslararası sözleşmelerde, kişilerin haksız ve adaletsiz davranışlara maruz kalmaması için düzenlemeler yapıldığını belirten Zararsız, Türkiye'de bu konuda önemli yasal değişiklikler yapıldığını kaydetti. |